Özellikle yaşanan son demokrasi dışı terör kalkışmasından sonra Alevi kamuoyunun daha dikkatli olması gereğini yurttaşlarımızın dikkatine sunmak istiyoruz.
Özellikle dış ilişkilerin ve bağlantıların devletin temelini sarsacak, demokrasiden tamamen uzaklaşmasını sağlayacak boyutta ve ciddiyettedir. Alevilik adına örgütler kuranlar, kurulmuş olanları ele geçirenler, işgal edenler, her türlü hileli yollarla ellerinde bulunduranların, büyük çoğunluğu ortaya çıkan benzer özelliklerle dış ilişkilerin sürdürmekte olduklarına dair ciddi bulgular vardır. Bu durumda sürdürdükleri çalışmalarla ülkemizde küresel güçlerle birlikte hareket edilerek, Alevi yurttaşların olası bir çatışma ortamının en önemli süjesi yapmak istemektedirler.
*Bu nedenlerle; halen kullanılmakta olan çeşitli iletişim araçlarını, yazılı ve görsel basını, Alevileri temsil ediyormuş gibi yayın yapan internet sitelerini Alevilik adına kurulmuş kurumlarının bir bölümünün kullanılmakta olduğunu hatırlatarak, ibadet mekânlarında oluşan yapıların uzantılarına ”Alevilik Adına” yer vermemizin yanlış olduğunu unutmamalıyız.
Bu zatı muhteremlerin 20-25 yıldır Aleviliğin asimile edilmesi için kimlerle ittifak ve karanlık ilişkilere sahip olduğunu iyi araştırmanız gerekir. Aleviliğin kutsallığının yanıltıcı ve süslü sözlerle bezeyerek, Aleviliğin kutsal öğelerini kullanarak, Alevileri olası bir ateşin içine atmak için var güçleri ile çalışıyorlar. Aleviliğin özünden sözünden, sazından, yolundan sapması için, her türlü yolu kullanmaktadırlar.
Bu süslü lafların hangi üst aklın düşünceleri olarak Alevileri özünden uzaklaştırmak için kullanıldığı şimdilerde daha iyi ortaya çıktı. Yıllardır Alevileri ve kutsallarını kullanan çok sıfatlı kişi ve kişiler, her gün yeni bir açılımla ortaya çıkarak, neredeyse Alevileri Cami-Cemevi projesinin sujesi yapacaklardı. Yine bir diğer gurup ise Alevileri yolundan çıkararak zaman içinde olduğu gibi Hristiyanlıkla, zerdüştlükle, lobicilikle, neredeyse Musevilikle, özdeş gösterme gayretlerinin daha iyi anlaşılması lazımdır.
Bugün yaşadığımız FETÖ süreci geçmişin 40 yılın planlanan amaçlarının sonucudur. Buna Alevileri de alet etmek isteyenleri tanımalıyız. Onların hedefi Alevileri küresel güçlerin kullanılabilir askerleri haline getirmekti.
Küresel menşeili FETÖ gibi örgütlerin Aleviler içinde ki varlığının tehlikeli boyutlar oluşturmasına ortam tanımamalıyız. Bu oluşacak veya oluşmakta olan yapılar Alevileri özünden saptıracak asimilasyon politikalarının stratejileri olarak varlıklarını devam ettireceklerdir.
Öncelikle cefakâr Alevi İnanç mensuplarının küresel güçlerle birlikte hareket ettiklerini düşündükleri her kişi ve kurumla ilişkilerini gözden geçirmelidirler.
Bu nedenle günümüz iletişim araçlarını ve bu araçlar da Aleviler adına mikrofon vereceğimiz bu uzantıların temsilcileri olan kişileri iyi tanımamız gerekir. Bu hassasiyet Alevilerin tarihi varlığında altın harflerle yazılmış sayfalarına karanlık lekeler sürecektir.
Demokrasi anlayışının hak adalet ve insan hakları ilkelerinin vaz geçilmez öncüleri olarak varlığını korumaya devam eden Alevileri bu çizgiden uzaklaştırmak isteyenlere toplumsal bütünlüğümüz inanç ve yaşam anlayışı içinde yer vermemeliyiz.
Demokrasinin devamı hukukun üstünlüğü ile sağlanır. Darbeler çağdaş demokrasilerde kabul edilemez girişimlerdir. Çağdaş, demokratik, parlamenter sisteme ve demokrasiye olan inancımızın daha da güçleneceği bu günlerde bir kez daha karanlık güçlerin karşısına tarihi varlığımızın ilkeleri ile çıkmamız gerektiği asla ve asla unutulmamalıdır. Ülkemizin demokrasi ve istiklal mücadelesinde, her türlü katkıyı sağlamayı asli görevi olarak addediyor, demokrasinin kesintiye uğratılması yolundaki her girişime tepkimizi koymaya devam etmeliyiz. Demokrasi mücadelesine katkı sunan kurum ve kuruluşlarına destek vermekte de tereddüt etmemeliyiz.
Anadolu Alevi Ocakları Derneği
Yönetim Kurulu
http://www.anadolualeviocaklaridernegi.org/
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1130237157049443&id=811022338970928